İçindekiler:
- Kısmi renk körlüğü nasıl anlaşılır?
- Cocuklarda renk körlüğü nasil anlasilir?
- Çocuğun renk körü olduğu nasıl anlaşılır?
- Kırmızı yeşil renk körlüğü neden olur?
- Erkeğin renk körü olması kız çocuğunu etkiler mi?
- Erkeklerin yüzde kaçı renk körü?
Kısmi renk körlüğü nasıl anlaşılır?
Renk körlüğünün belirtileri genellikle
kısmi ya da tam
renk körlüğüne göre değişiklik gösterebilmektedir.
Kısmi renk körlüğünde mavi, kırmızı ve yeşil
renkler farklı düzeylerde algılanamaz veya ayırt edilemezken, tam
renk körlüğünde ise
renkler siyah, beyaz ve grinin tonları olarak algılanabilmektedir.
Cocuklarda renk körlüğü nasil anlasilir?
4 yaşından küçük
çocuklar bir topun yeşil olduğunu anlamayabilir ya da topun yeşil çimlerle aynı renge sahip olduğunu algılayamayabilir.
Çocuğun 4 -5 yaşını geçtikten sonra yani
renkleri tanımaya başladığı ve dile getirebileceği dönemde
renk körü olup olmadığı anlaşılabilir.
Çocuğun renk körü olduğu nasıl anlaşılır?
Bir
çocuğa kırmızı, mavi ve yeşil renklerin arasındaki farkı bulmaları sunulduğunda zorlanmaları durumunda tanı konulmaktadır.
Renk körlüğü çocuklarda 3 yaşından itibaren rutin göz muayenesi sırasında
renkler gösterilerek
renk ayrımı yapma durumuna göre teşhis
edilebilir.
Kırmızı yeşil renk körlüğü neden olur?
Retinada bulunan ve renkli görmeden sorumlu hücreler olan koniler üç adet pigment içerir. Bunlar
kırmızı,
yeşil ve mavi pigmentlerdir.
Renk körü olan kişide bu pigmentlerin biri, ikisi veya üçü ya olması gerekenden azdır ya da hiç yoktur.
Erkeğin renk körü olması kız çocuğunu etkiler mi?
Dr. Burcu Çalık
renk körlüğünün erkeklerin maruz kaldığı bir problem olduğunu, X genine bağlı geliştiği için de kadınların taşıyıcı olduklarına dikkat çekti.
Renk körlüğünün kız çocuklarında görülebilmesi içinse hasta
erkeğin taşıyıcı bir kadınla evlenmesi gerektiğini belirten Op. Dr.
Erkeklerin yüzde kaçı renk körü?
Renk körlüğü değişik
renkleri ve gölgeleri algılamaktaki bozukluğu tanımlamak için kullanılır. Kadınlardan fazla
erkeklerde görülen, oldukça yaygın bir durumdur. Kadınlarda yüzde 0,6–0,8 oranında rastlanılmasına rağmen bu oran
erkeklerde yaklaşık yüzde 10 dur.