İçindekiler:
- Teyakkuzda olmak ne demek?
- Müteyakkız olmak ne demek?
- Müteyakkız ne demek TDK?
- Tenezzül ne demekdir?
- Tebarüz ne demek Osmanlıca?
- Beyanatlar ne demek?
- Mücehhez ne demek Osmanlıca?
- Adem'i tenezzül ne demek?
- Osmanlıca tenezzül ne demek?
- Tebarüz Etdirmek ne demek?
- Beyanatta bulunmak ne demek?
- Beyanat nedir din?
- Tenezzül ne demek Osmanlıca?
- Aksetti nedir?
- Temayuz ne demek Osmanlıca?
- Beyanat vermek nedir?
Teyakkuzda olmak ne demek?
Karşısındakinin saldırısına karşı uyanık durma.
Müteyakkız olmak ne demek?
Uykudan uyanmış, uyanık. 2. Dikkatli, gözü açık, uyanık, tetikte: En küçük harekete karşı
müteyakkız görünüyorlar (Hâlide E. Adıvar).
Müteyakkız ne demek TDK?
sf. esk. Uyanık, tetikte, sak (I).
Tenezzül ne demekdir?
Güntekin – Ö. T.S. ). ѻ
Tenezzül etmek (eylemek, buyurmak): 1. (Kendi seviye ve haysiyetine aykırı düşen bir şeyi) Kabul etmek, (alçaltıcı bir duruma) râzı olmak:
Tenezzül eylemez dârât-ı dehre Hikmetâ tab'ım / Aceb bir nâ-murâdım himmetimden âr eder dünyâ (Hersekli Ârif Hikmet).
Tebarüz ne demek Osmanlıca?
Açık bir şekilde ortaya çıkmak.
Beyanatlar ne demek?
BEYÂNAT. (ﺑﻴﺎﻧﺎﺕ) i. (Ar. beyān “açıklama, bildirme” ve çoğul eki -āt ile beyānāt) Yetkili bir kimsenin belli bir konuda yayın yoluyle yaptığı açıklama, resmî olarak verilen îzâhat, demeç.
Mücehhez ne demek Osmanlıca?
Mücehhez olmak: Taşımak, kendinde bulundurmak, donanmak. Bilmek için okumak, faydalı bilgilerle
mücehhez olmak gerekir (derleme cümle).
Adem'i tenezzül ne demek?
Tenezzül etmeme, eğilip bakmama, inmeme.
Osmanlıca tenezzül ne demek?
tenezzül / تنزل / تَنَزُّلْ (Çoğulu: Tenezzülât) İnme, düşme. Aşağılama. Gönül alçaklığı.
Tebarüz Etdirmek ne demek?
Tebarüz Etdirmek ne demek? 1. Bâriz olarak, göze çarpacak şekilde görünme, belirme.
Beyanatta bulunmak ne demek?
Beyanda
bulunmak ne demek? bildirmek. Ihbâr etmek, teblîğ etmek.
Beyanat nedir din?
Allah'ın ictihad yoluyla araştırılmasını emrettiği hususlara ait beyân.
Tenezzül ne demek Osmanlıca?
tenezzül / تنزل / تَنَزُّلْ (Çoğulu: Tenezzülât) İnme, düşme. Aşağılama. Gönül alçaklığı.
Aksetti nedir?
1. (Ses ve ışık için) Bir cisme çarpıp geri dönmek, (ses) yankılanmak, (ışık) yansımak, in'ikâs etmek: Türkler geliyor çığlığı aksetmede dağ dağ (Orhan S. Orhon). 2. (-e) (Bir şey) Düz ve parlak bir yüzeyde aynen görünmek, yansımak: Nihâyet eğildin gönlün oldu da / Seyrettin akseden çehreni suda (Necmeddin H.
Temayuz ne demek Osmanlıca?
Kendini göstermek. Farklı ve yüksek vasfı olmak. Başka vasıflarla üstün olmak.
Beyanat vermek nedir?
BEYÂNAT. (ﺑﻴﺎﻧﺎﺕ) i. (Ar. beyān “açıklama, bildirme” ve çoğul eki -āt ile beyānāt) Yetkili bir kimsenin belli bir konuda yayın yoluyle yaptığı açıklama, resmî olarak verilen îzâhat, demeç.