İçindekiler:
- Ziyafet kelimenin anlamı nedir?
- Ziyafet kelimesinin kökü nedir?
- FET ne demek TDK?
- Mesut un sözlükteki anlamı nedir?
- Osmanlıca ziyafet ne demek?
- Ziyafet kelimesi nereden gelir?
- Ziyafet Türkçe kelime mi?
- Fetva ne demek kısaca sözlük anlamı?
- Eski dilde ziyafet nedir?
- Çığlık nedir kısaca anlamı?
Ziyafet kelimenin anlamı nedir?
ziyafet için 1 adet
anlam bulundu. Konuklarıyemekli, eğlenceli ağırlama, şölen, toy.
Ziyafet kelimesinin kökü nedir?
Ziyafet kelimesi Türkçe'de "konuk ağırlama, konukseverlik" anlamına gelir. Arapça ḍyf
kökünden gelen ḍiyāfat ضيافة z "konuk ağırlama, konukseverlik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḍāfa ضاف z "konuk oldu" fiilinin masdarıdır.
FET ne demek TDK?
İsveççe sözcük, Ön ad halinde şişman anlamına gelir.
Fet kelimesi tarihte bilinen ilk kez Türk Dil Kurumu,
TDK (1940 - ~) eserinde yer almıştır.
Mesut un sözlükteki anlamı nedir?
MESUT – MES'UD (ﻣﺴﻌﻮﺩ) sıf. (Ar. sa'd “uğurlu, mübârek, mutlu olmak”tan mes'ūd) Saâdete ermiş, saâdetli, mutlu, bahtlı, bahtiyar: O da beni sevseydi sevenlerin en mesûdu ben olurdum (Ahmed Midhat Efendi).
Osmanlıca ziyafet ne demek?
havaze. (Çoğulu: Havâzât)
Ziyafet.
Ziyafet kelimesi nereden gelir?
Arapça ḍyf kökünden
gelen ḍiyāfat ضيافة "konuk ağırlama, konukseverlik" sözcüğünden alıntıdır.
Ziyafet Türkçe kelime mi?
Ziyafet, Arapça kökenli olup, Moğolcadan
Türkçeye girmiş olan şölen ya da eski Türkçede kullanılan toy sözcüğü ile eşanlamlıdır.
Fetva ne demek kısaca sözlük anlamı?
İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen dini belge.
Eski dilde ziyafet nedir?
Ziyafet, Arapça kökenli olup, Moğolcadan Türkçeye girmiş olan şölen ya da
eski Türkçede kullanılan toy sözcüğü ile eşanlamlıdır. Genelde belirli bir olayı gerçekleştirmek ya da anmak için düzenlenir. Anadolu'da düğün, nişan, sünnet ve asker karşılama törenlerinin ardından yapılır.
Çığlık nedir kısaca anlamı?
Çığlık nedir kısaca anlamı? i. (ses taklidi k.) İnce ve keskin bir sesle bağırma, feryat: Sokak satıcıların çığlıklarıyle dolu (Yusuf Z. ... ѻ
Çığlık atmak (basmak, koparmak): Tiz bir sesle şiddetle bağırmak: Kalabalık onları görünce
çığlık atarak dağıldı (Hâlide E. Adıvar).