İçindekiler:
- Basit usulde kira stopajı var mı?
- Basit usulde vergilendirmeden kimler yararlanabilir?
- Basit usulde kira stopajı kim öder?
- Basit usul şube açabilir mi?
- Basit usulde vergi mükellefi kimler olabilir?
- Mükellef ne demektir şartları nelerdir?
Basit usulde kira stopajı var mı?
"GVK.nun 94. maddesinde, yaptıkları ödemelerden vergi tevkif edecekler arasında
basit usulde vergilendirilen mükellefler sayılmamıştır. ... Buna göre;
basit usulde vergilendirilen mükellefler yaptıkları ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapmayacaklar ve muhtasar beyanname vermeyeceklerdir.
Basit usulde vergilendirmeden kimler yararlanabilir?
Ortaklardan herhangi birinin gerçek
usulde vergilendirmeye tabi olduğu iş yerlerindeki diğer ortaklar. Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları. İkrazat (ödünç para verme) işleriyle uğraşanlar. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.
Basit usulde kira stopajı kim öder?
Basit usulde vergi mükellefi de
stopaj öder mi?
Basit usulde ticari kazanç elde edenler,
stopaj ödemek ile yükümlü değildir. Buna ilaveten,
basit usulde vergi mükellefi olanların yanında çalışanlar, 'diğer ücretli' statüsünde olduğundan vergi karnesi alarak sabit tutarda vergi
öder.
Basit usul şube açabilir mi?
Vergi mükellefleri ister gerçek kişi olsun isterse şirket olsun istedikleri kadar
şube açabilirler.
Basit usul mükellefler ise
şube açamayacaktır. Çünkü aynı anda hem merkez adreste hem de
şube de bilfiil çalışamayacakları için bilfiil çalışma şartı bozulacaktır.
Basit usulde vergi mükellefi kimler olabilir?
Basit usule tabi olmanın genel şartları Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici
olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz.
Mükellef ne demektir şartları nelerdir?
Bâliğ olması şarttır. Buna göre
mükellefiyetin birinci
şartı olarak kişinin Müslüman olması gerekmektedir. Müslüman olmayan kimseler, Allah'a ve Peygambere îman edip İslâm dînine girmedikçe, Allah'ın ibâdetle ilgili emir ve yasaklarına muhatap değildirler.
Mükellefiyetin ikinci
şartı da, âkıl olmaktır.